YENA’S FLUTE HAKKINDA
Mart 2015’te, kamıştan flüt yapımıyla ilgilenen Ukraynalı gezgin bir çiftten flüt yapımının detaylarını öğrendim. Nefesli çalgılara olan ilgimden dolayı, evde hobi olarak çeşitli flütler üretmeye başladım. Aynı yıl içinde yaptığım çalışmalar sırasında, farklı bir teknik kullanarak, iki kişinin yan yana veya karşılıklı bakışarak, bir kamışa aynı anda üfleyip iki farklı flütmüş gibi çalınabileceğini fark ettim.
Flüt yapma serüvenim kamışlarla başladığından, ürettiğim flütleri kamışları kullanarak yapmaya devam etmekteyim. Fakat flüt yapımı için başka herhangi bir malzeme kullanılabilmektedir. Flüt yapımına uygun kamışları bulabilmek için Şubat, Mart aylarında Kıbrıs’ın çeşitli yerlerini gezmekteyim. Kullanabileceğim kamışları toplayıp onları kurumaları için yaklaşık bir sene boyunca bekletmekte, ardından, iki kişinin aynı anda harmonik bir şekilde çalabilecekleri nota deliklerini açmaktayım. Her flütün, onu alan kişi için eşsiz olabilmesi adına flütleri birbirinden farklı desenlerle boyayıp, yine el yapımı taşıma kılıflarıyla satışa sunmaktayım.
YENA’S FLUTE NASIL ÇALINIR?
Yena’s Flute çalmayı öğrenirken her kişi kendi için en rahat tutuş pozisyonunu bulur. Pratik yaptıkça, bu duruş bir alışkanlığa dönüşüp iyice oturur. Ancak flütü birlikte çalma anı gelince, yani ortak alanda buluşup kişilerin yaşam pratiklerini iletişim kurarak paylaşabilecekleri an geldiğinde herkes flütü, kendi alıştığı şekilde tutup çalmayı dener. Burada karşılaşılabilecek ilk sorun, çiftlerden birinin kapladığı yerden dolayı diğerine alan bırakmaması ve onu sessizliğe mahkum etmesidir. Yapılabilecek tek şey bunu fark edip orta yolu bulacak şekilde karşı tarafa alan açmaktır. Buradaki risk fazla ödün vermektir. Eğer kendimizi var etmek için ihtiyacımız olan sınırların esneklik limitlerini bilmiyorsak karşı tarafa alan açmak için çok fazla ödün vererek flütü çalacağımız delikten kendi kendimizi uzaklaştırdığımız için kendi sesimizi kaybetmiş yani özbenliğimizi başkasının ellerine vermiş olururuz.
Flütü birlikte çalabilmek için ihtiyaç duyulan bu ilk aşamada her şey dengeye oturduktan sonra çiftler bir yanılgıya kapılıp hemen flütü çalmaya başlar, bir diğer değişle ilişki kurmaya hazır olduklarını düşünürler. Ancak kişiler aynı notayı bile çalarken üfleme deliğine üfledikledikleri açının farklı olma ihtimalinden dolayı farklı sesler elde edebilirler. Hayatımızda karşılaştığımız aynı dilden konuşamama çatışmasına denk gelen bu durumda çiftler aynı şeyi söylediğini yani aynı notayı çaldığını iddia etseler de bakış açısından yani flüte üfleme açısından oluşan farklılıklardan dolayı başka sesler çıkarırlar. Bu durumda yapılacak şey öncelikle her iki kişi tarafından çalınan notanın tonunu, flüte üfleme açısını değiştirerek dengelemek, yani kullandığımız kelimelerin içini nasıl doldurduğumuzu birbirimize söyleyerek bir başlangıç temeli oluşturmaktır. Tonlarımızı hizalayıp aynı dilden konuşmaya başladığımızda artık birlikte çalma anına ulaştık demektir.
Buradan itibaren başka bir yolculuk başlar. Birbiriyle bakışarak flüte üflemeyi tercih eden çiftler karşılıklı olan flütlerden; birbirini görmeden, hissederek çalmayı tercih eden çiftler ise yanak yanağa çalınabilen flütlerden birini tercih eder.
Bir sonraki aşama ise hangi nota düzeninin iletişimlerini ve aşk tanımlarını daha iyi ifade ettiğini belirlemek olur. Çiftlerin kendi seslerini bulabilmeleri için, yapılan her flüt farklı nota sayısı ve nota düzenine sahiptir. Bu sayede neşeli bir düzen olan majör veya hüzünlü bir düzen olan minör serileri seçilebilir. Düzen seçildikten sonra flütlerin nota sayılarına bakılır. Örneğin bazı flütlerin bir yanında yalnızca iki nota bulunurken diğer yanında altı veya daha fazla nota bulunabilir. Böyle bir flütü seçen çiftten az notalı olan tarafı çalan kişinin aşk tanımı sade ve akışkan iken daha fazla notalı olan tarafı alan kişinin aşk tanımı çok inişli çıkışlı, tanımlanabilmesi için çok söze ihtiyaç duyulan komplike bir duygudur. Bunun yanı sıra bazen flütün her iki yanı da eşit nota sayısına sahip olur fakat çiftlerin flüte üflerken birbirlerini tamamlamaya çalışmaları için her iki tarafta da bir diğerinde bulunmayan, eksik notalar açılır. Bu şekilde neredeyse sonsuz olasılıklara sahip nota düzenleri yaratabilme sayesinde çiftlerin aşk tanımlarını ve ilişki tarzlarını icra edebilecekleri flütler üretilebilmiş olunur. Flütün tarzı belirlendikten sonra her çift, aşk tanımlarını ifade eden, kendilerine uygun renkleri ve desenleri içeren flütleri sipariş verebilirler.